Kilo problemi hem erkeklerde hem de kadınlarda her yaştan bireyin muzdarip olduğu konulardan biridir.
Bireyler hayatlarının her döneminde kilo vermek için çeşitli girişimler denemiş olabilirler. Kimi girişimler başarılı kimileri başarısız olmuş olabilir.
Bu nedenle bireylerin akıllarına gelen sorulardan biri genellikle kilo vermek istiyorum ne yapmalıyım, şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Kilo vermek için kullanılan yöntemler sağlıklı ve sağlıksız olmak üere iki ayrı başlığa ayrılarak incelenebilir.
Sağlıksız yöntemlerden kaçınmalı ve haftada 1 – 1,5 kilodan daha fazla kilo vermemeye özen gösterilmelidir.
Bazı dönemlerde de birkaç hafta tartıda azalma görmemek mümkündür. Bu döenmde diyeti terk etmek oldukça yanlış bir tutumdur.
Her zaman tartıda azalma olmasa da diyete ara verilmemeli ve aynı şekilde devam edilmelidiir.
Bu durumun asıl nedeni bireyin metabolizmasının duruma adapte olması ya da incelme olabilir. Vücut her zaman tartıda kayıp olmasa da incelmeye devam debilir. Bunun nedeni yağ oranının azalması ama kas kütlesinin artmasıdır.
Kişi bu durumdan kurtulmak adına ne yediklerini azaltmalı ne de diyetten vazgeçmelidir. Bu dönemde egzersiz miktarı arttırılırsa kalori miktarı da buna bağlı olarak arttırılabilir.
- Sağlıksız Kilo Verme Yöntemleri
Sağlıklı kilo verme yöntemleri bellidir ve çok aşırı çeşitliliği yoktur. Yalnızca bireyde var olan başka sağlık sorunlarına bağlı olarak düzenlenmeleri, ekleme veya çıkarma yapılması gerekebilir. Ancak temelde aynı disiplin üzerine kurulurlar.
Sağlıksız kilo verme yöntemleri ise çok çeşitlidir. Günümüzde yapılan birçok uygulama bu alana girmektedir.
- Şok Diyet
Şok diyetler kişinin kilo vermesine aslında yardımcı olmaz. Aksine kilo alması ile sonuçlanır.
Kişi şok diyet uyguladıktan sonra ya da uygulama günlerinde tartıda ani bir azalma fark edecektir. Ancak bu kısa süreli bir durumdur ve diyet sonlandığında birkaç hafta kişide su tutulumu miktarında, kilo alma eğiliminde artış olacaktır.
Kişi hızlı bir şekilde daha çok kilo alarak metabolizmasını yıpratmış olacaktır.
Tartıda gördüğümüz sayının temsil ettiği şey yağ miktarımız değildir. Tartıda:
- Kas kütlesi
- Su kütlesi
- İç organlar ve içerikleri
- Yağ kültesi
- Depolanan şeker kütlesi (glikojen) vb. birçok etkenin toplam halini görürsünüz.
Şok diyet yapan bir birey su kütlesinden ve kas kütlesinden azalma yaşar. Vücut da bu kaybı hemen yerine geri koymak isteyecektir. Sonunda yağ, şeker, su depolar.
Sonuç olarak kas miktarı azalır ve yağ ile bu açık kapatılır. Bu da oldukça sağlıksız bir durumdur. Devamlı tekrarlandığında obezite ve şeker hastalığı ihtimalini ciddi anlamda arttırır.
- Tek Tip Beslenme
Bazı bireyler diyet yaparken sağlıklı seçeneklere her ne kadar yönelse de sabit şekilde aynı besinleri tüketmeye kalkar.
Bu duruma bir başka örnek de karbonhidratı komple çıkarma hatasıdır.
Kişi hep aynı besinleri tükettiğinde kan değerlerinde problemler yaşamaya başlar. Bunun nedeni aynı besinlerden alınan aynı besin değerleridir.
Nasıl ki tek bir sebze ya da meyveden tüm günlük vitamin ve mineral ihtiyacınızı karşılayamazsanız tek tip beslenerek de aynı şekilde günlük ihtiyaçlarınıza yeterli alım yapamazsınız.
Sonuçta kanda bazı değerler artarken bazıları azalır. Bu da metabolizmayı oldukça yorar ve yıpratır. Bireyi hastalıklara yatkın hale getirir.
- Sağlıklı Kilo Verme Yöntemleri
Sağlıklı kilo verme yöntemleri düzen sağlamak ile mümkündür. Bunun için bireyin uygulatabileceği cerrahi teknikler de vardır.
Bu sayede zamandan tasarruf edilebilir ya da var olan bir sağlık sorununun daha da kötüleşmesine engel olunurken; bir yandan da o hastalık etkeni ortadan da kaldırılabilir.
Birey ilk olarak bir dahiliye uzmanına muayene olmalıdır. Ardından yapılan tetkiklere uygun olarak bireyin tedavisi diyetisyen kontrolünde ya da endokrinoloji kontrolünde devam ettirilir.
Eğer kişi yine de bu girişimlerinden başarılı bir sonuç elde edememişse o zaman bir estetik cerrahtan yardım alabilir.
Ancak cerrahi müdahalelerin ardından da kilonun korunması için kişinin dikkatli beslenmeye devam etmesi gereklidir.
Hiçbir uygulama kişinin canı ne isterse onu yiyebileceğini ya da ne zaman isterse o zaman yemek yiyebileceğinin vaadini veremez. Bu vaatleri veren kişiler var ise de gerçeği yansıtmamaktadır.
- Cerrahi ile Kilo Verme
Cerrahi ile kilo vermede bireye obezite cerrahisi ya da daha normal kiloda olanlar ve bölgesel yağlanmadan şikayetçi olanlar için liposuction teknikleri uygun olabilir.
Ancak obezite cerrahisi yaptırabilmek için bireyin vücut kitle indeksinin obez ya da morbid obez seviyesinde olması gereklidir.
Liposuction tekniği için ise kişinin normal kilosunu biraz daha aşmış ve orantısız vücut probleminden muzdarip olması beklenir.
Her durumda da ilk olarak hastaların normal yollardan zayıflamayı denemiş ama başarılı olamamış olması gereklidir. Daha önce herhangi bir diyetisyene muayene olmamış olması durumunda ilk olarak bu birimlere yönlendirilmesi yapılır.
Spor ve diyet ile beklentilerini karşılamayan ya da şeker hastalığı, metabolik sendrom, polikistik over sendromu gibi problemler yaşayan bireylerde operasyon yapılması daha uygun bir durumdur.
- Liposuction ile Nasıl Kilo Verilir?
Liposuction ile nasıl kilo verilir, sorusu daha çok bölgesel yağlanma sorunu olan bireylerin merak ettikleri sorulardandır.
Liposuction ile yağ dokusunun yoğun şekilde toplandığı bölgelerden kanüller yardımı ile ince kesinlerden girilerek yağ alınır.
İşlemin süresi alınacak olan yağ miktarına bağlı olarak değişir.
İşlem sırasında tek seferde en çok 5 litre yağ alınabilir.
- Obezite Cerrahisi İle Nasıl Kilo Verilir?
Obezite cerrahisi ile nasıl kilo verilir, sorusu ise daha çok tüp mide ameliyatı olmak isteyen bireylerin akıllarına gelmektedir.
Obezite cerrahisinin içerisinde birçok mide ve ince bağırsak işlemleri vardır. Bu türlerden kişinin sağlık yapısına en uygun olan teknik belirlenir ve bireye uygulanır.
kaynalar:
https://hthayat.haberturk.com/saglik/beslenme/haber/656706-hizli-kilo-vermenin-yollari-nelerdir
https://www.fitekran.com/kilo-vermek-istiyorum/
Doçent Doktor Tayfun Türkaslan İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunudur. Mezun olduğu yıl Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) başarı gösteren hekim, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzmanlığa başlamıştır. 1997 sensinde İngiltere’nin St James Seacroft University hastanesine geçen hekim burada çalışma ve araştırmalarda bulunmuş, uzmanlık sürecinin ardından tıbbi deneyimlerini ülkemizde sürdürmüştür. Yurtdışındaki bilimsel kongre ve sertifikasyon süreçleri sonrasında ihtisasını tamamlayarak Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı ünvanı ile İstanbul Yavuz Selim hastanesine atanan hekim, 2 yıla yakın bir süre burada görev yapmıştır. Eski ismi ile Vakıf Gureba, yeni ismi ile Bezmi Alem üniversitesi’nde 7 yıl görev yapan hekim 2010 yılı itibariyle Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi alanında Doçent unvanını almıştır. Doç. Dr. Tayfun Türkaslan; hali hazırda kurucusu olduğu Estetikport Estetik Cerrahi kliniğinde profesyonel tıbbi hizmetlerini hastalarına sunmaktadır.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!