Kadın erkek herkesin en büyük estetik problemlerinden biri de bölgesel yağlanma sorunudur.
Ancak sırt yağlanması gibi bölgesel yağlanma sorunları her ne kadar estetik açıdan bireyleri rahatsız eden bir durum olsa da bireyin sağlığına da olumsuz etkileri olduğu göz ardı edilmemelidir.
Kişinin vücudunda meydana gelen birçok hastalık fazla kilolardan kaynaklanmaktadır. Kadınlar ve erkelerde farklı oranlarda bulunması gereken yağ miktarı çok da büyük yüzdeliklere sahip değildir.
Kişide artık sırtta elle dokununca avuca sığan bir yağ birikiminden söz ediliyorsa bu durum kesinlikle mümkün olan en kısa sürede ele alınmalıdır.
Aksi halde kişinin bir süre sonra sağlıksızlık belirtileri baş göstermeye başlayabilir.
Sırt yağlanması çoğu zaman tek başına görülen bir bölgesel yağlanma değildir. Yağ oranı daha da ileri düzeyde olan bireylerde görülen bir durum olabilir.
Sırt yağlanmasına simitlerin yağlanması, basen yağlanması ya da göbek yağlanması çoğu zaman eşlik eder.
Peki, sırt yağlanması neden olur?
- Genetik Faktörler
Bireylerde görülen bölgesel yağlanma sorunları kişinin ailevi öyküsünde yer alan yatkınlığa göre birbirinden farklılık arz edebilir.
Bireyler bazen genel vücudu fit gibi görünse de beslenme tarzından ya da hareketsizlikten dolayı tek bir bölgede yağlanma sorunu görülebilir.
Sırt yağlanması da bu durumlardan biridir. Kişinin sırt bölgesinde cilt altında biriken yağlar göbek yağlarına göre daha zararsızmış gibi düşünülebilir.
Ancak kişinin vücudunun yağ oranı belirli bir noktadan daha ileriye gittiğinde ister kadın olsun ister erkek çeşitli sağlık sorunları meydana gelmeye başlayabilir.
Bu nedenle sırt bölgesinde görülen yağlanma gibi tüm bölgesel yağlanma türleri ciddiye alınmalı ve mümkün olduğunca vücuttan uzaklaştırılmaya çalışılmalıdır.
- Hormonal Düzensizlik Problemi
Hormon dengesinin bozulması kişide bölgesel yağlanma sorunlarını da tetikler. Bölgesel yağlanma problemlerinden biri de sırt bölgesinde biriken yağlardır.
Kişinin bu problemi hormon dengesi yeniden düzene sokulduğunda düzelebilir.
- Gereğinden Fazla Karbonhidrat
Karbonhidratlar özellikle de paket gıdalardan alınan kötü şekerler kişinin vücudunda sırt gibi bazı bölgelerde birikebilir.
Bu durum da kişinin hem sağlığını hem de dış görünümünü etkileyen bir durumdur.
Ayrıca kişi bu tarz beslenme stilini devamlı sürdürürse tip 2 şeker hastalığının oluşumuna da sebebiyet verebilir.
Öğünlerde esas olan eşit dağılım yapmaktır.
- Yoğun Strese Maruz Kalmak
Uzun süre yoğun strese maruz kalmak vücutta pek çok problemin görülmesine yol açar. Stres en basit hastalıklardan en zorlu hastalıklara kadar pek çok sağlık sorununa yol açabilir.
Bu sorunlardan biri de kişinin kontrolsüz ve yanlış beslenmesi olabilir. Bu kişilerde çeşitli psikiyatrik yeme bozuklukları da görülebilir.
Bu durumlar kişide sırt bölgesinde yağlanmaya neden olabilir.
- Hatalı Tercihler
Yiyeceklerin yanlış zamanlarda tüketilmesi de kişide depolanan yağ miktarını birbirinden farklı kılabilir. Örneğin, sabah saatlerinde yenilen muzun % 15’i depolanıyorsa gece saatlerinde yenilen bir muz % 90 depolanabilir.
Bu da bireyin sırt bölgesinde yağlanmaya yol açabilir.
Bu nedenle gece yemek yeme alışkanlığı terk edilmelidir. Özellikle kilo almamak ve sırt bölgesinde yağlanma gibi bölgesel yağlanma sorunları ile karşı karşıya kalmamak adına akşam saat 20.00’den sonra herhangi bir katı gıdanın tüketilmemesi gereklidir.
Uykuya da 23.00 – 24.00 arasında dalınmalıdır.
Gece 23.00 ile 02.00 saatleri arasında kişinin vücudundan salgılanan leptin hormonu sırt bölgesindeki yağların vücut tarafından doğal olarak yakılmasına yardımcı olur.
Bu saatlerin dışında uykuya dalınması kişinin hormon dengesini değiştireceğinden sırt yağlanmasına da neden olabilir. Daha doğrusu kişinin bölgesel olarak genetik yatkınlığı neresi ise vücudu o kısımlara yağ depolayacaktır.
- Yanlış Pişirme Teknikleri
Yemeklerin kızartma ve kavurma şeklinde tüketilmesi pişirme sırasında kullanılan yağın trans yağa dönüşmesine neden olur. Bunun nedeni yağın uzun süre yüksek ısıya maruz kalmasıdır.
Her ne kadar zeytinyağı ile bu işlem yapılsa da yine de durumun önüne geçilemez.
Bu nedenle yiyecekler buğulama, fırınlama ve ızgara şekillerinde pişirilmelidir.
Ayrıca margarinden de kesinlikle uzak durulmalıdır. Margarin oldukça sağlıksız bir yağ türüdür ve kişinin vücudunda birçok kalp damar hastalığına yol açabilir.
Sırt, bel, göbek, simitler, kollarda ve vücudun daha birçok yerinde margarin direkt olarak depolanabilir.
Sırt Yağı Nasıl Gider?
Cinsiyet fark etmeksizin herkesin başlıca sorunu bölgesel yağlanmadır. Yağlanmanın başlıca sebepleri genetik, hormonlar, yanlış beslenme şekilleri, yoğun stres ve hareketsizlik gelmektedir. Buna rağmen sırtta geniş kas tabakaları bulunduğu için en son yağlanan tek vücut bölgesidir.
Sırt yağlanmasını önlemek için hem düzenli beslenme hem de fiziksel aktivite aynı anda yapılması gerekmektedir. Hem egzersiz hem de diyetle kaybolmayan inatçı yağlar için araştırma yaparak estetik cerrahlara başvurmamız gerekir.
Doğru cerrah seçimiyle birlikte uygun liposuction tekniği kullanılarak sırtımızda bulunan inatçı yağlardan kolayca kurtulabiliriz. İyileşme sürecinin 4 haftayı bulduğu bu operasyonlarla istediğimiz estetik görünüme sahip olabiliriz.
SIKÇA SORULAN SORULAR
Sırt bölgeleri oldukça geniş bir alanda olup kas yoğunluğu açısından da zengindir. Bu nedenlerle kilo alma sırasında en son yağlanan tek vücut bölgesidir. Kaslardan dolayı yağ oluşması büyük oranla önlenmektedir. Sırt bölgesinin yağlanmasının nedenleri sadece uygun muayene ile belirlenebilir. Örneğin en çok saptanan sırt yağlanmasının sebebi hormonel sistemde yaşanan hasarlar, genetik aksaklıklar, hormonel sistemi etkileyen ilaç kullanımlarıdır. Sırtın alt bölgesinde yağlanma oluşuyorsa bunun en büyük nedeni aşırı kilo alımıdır. Yani dengesiz beslenme ve yetersiz hareketlilik bir arada gerçekleşiyorsa sırtın alt kısmından yağlanma başlar ve enseye kadar ilerleme devam eder.
Sırt yağlanması yaşanması için vücudun tüm diğer bölgelerinin yağlanması gerekir. Çünkü vücudun en geç yağlanan kısmı sırt bölgesidir. Sırt yağlanmasının giderilebilmesi için hem fiziksel aktivite hem de diyet bir arada gerçekleştirilmelidir. Sadece spor ya da sadece diyet tek başına yeterli değildir. Spor yapılırken yağlanan diğer bölgelere özel aktiviteler yapılırken sırt bölgesindeki kasları çalıştıracak hareketlerde programa eklenmelidir. Bu hareketler uzman spor hocaları tarafından verilmekte olup uygun diyet listeleri de sadece diyetisyenlerden edinilmelidir.
Liposuction uygulamaları vücudun pek çok bölgesinde olduğu gibi sırt yağlanma sorunlarında da gerçekleştirilebilen uygulamalar arasındadır. Özetle sırt bölgesinde de Liposuction yöntemleri yapılabilmektedir.
Pres hareket egzersizleri ve kolları yan paralel hareketlerle – mümkünse hafif ağırlıklar eşliğinde kaldırıp indirmek üst sırt yağlanması için en etkili yöntemlerden biridir. Ancak diyetlerin de uygulanması şarttır. Çünkü üst sırt yağlanması yaşandıysa orta ve alt sırt yağlanmaları da yaşanmış demektir ve obezitenin üst noktalarına girmişsiniz demektir. Sırt bölgesi alttan üste doğru yağlanır. Üst sırt yağlanmanın en son noktasıdır.
Yanlara doğru uygulanan Pulldown hareketleri orta sırt yağlanması için en ideal egzersiz türüdür. Side Bend teknikleri ile beraber tercih edilmesi daha etkili olacaktır.
Erector Spinde, Oblique Crunch ve esneme hareketleri ile diyet bu soruna yardımcı olacaktır. Sırt Bölgesinin Yağlanma Sebepleri Nelerdir?
Sırt Yağlanmasını Önlemek – Sırt Bölgesi Yağlarını Gidermek İçin Beslenmede Dikkat Edilmesi Gerekenler Nelerdir?
Sırt Yağlanması için Liposuction Yapılabilir mi?
Üst Sırt Yağlanmasını Engelleme – Gidermeye Yardımcı Olacak Hareketler Nelerdir?
Orta Sırt Yağlarını Engelleme – Gidermeye Yardımcı Olan Egzersiz Yöntemleri Nelerdir?
Alt Sırt Yağlarını Önleme – Gidermeye Yardımcı Olabilen Egzersiz Teknikleri Nedir?
Kaynakça:
https://associatesplasticsurgery.com/body-plastic-surgery/liposuction-back-waist/
Doçent Doktor Tayfun Türkaslan İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunudur. Mezun olduğu yıl Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) başarı gösteren hekim, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzmanlığa başlamıştır. 1997 sensinde İngiltere’nin St James Seacroft University hastanesine geçen hekim burada çalışma ve araştırmalarda bulunmuş, uzmanlık sürecinin ardından tıbbi deneyimlerini ülkemizde sürdürmüştür. Yurtdışındaki bilimsel kongre ve sertifikasyon süreçleri sonrasında ihtisasını tamamlayarak Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı ünvanı ile İstanbul Yavuz Selim hastanesine atanan hekim, 2 yıla yakın bir süre burada görev yapmıştır. Eski ismi ile Vakıf Gureba, yeni ismi ile Bezmi Alem üniversitesi’nde 7 yıl görev yapan hekim 2010 yılı itibariyle Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi alanında Doçent unvanını almıştır. Doç. Dr. Tayfun Türkaslan; hali hazırda kurucusu olduğu Estetikport Estetik Cerrahi kliniğinde profesyonel tıbbi hizmetlerini hastalarına sunmaktadır.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!