Nasolabial Dolgu Nedir, Nasıl Yapılır ?

Latincede naso burun, labial ise dudak anlamına gelmektedir. Nasolabial kavramı ise, dudak ve burun arasındaki gülme çizgisini ifade etmektedir.

Nasolabial çizgi, zamanla derinleşir ve uygulama yapılarak bu derinlik kaybedilebilmektedir. Nasolabial alan içerisine hyaluronik asit enjekte edilerek dolgu işlemi uygulanmaktadır. Böylece o bölgenin estetik bir görünüme kavuşması sağlanmaktadır. 

Hyaluronik asit insan vücudunda zaten yer almaktadır. Bu nedenle cilde enjekte edilmesinden dolayı herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır.

Uygulamadan sonra oluşabilecek olan kızarıklık ya da şişlik, enjeksiyondan dolayı olmaktadır. Bu durum kısa bir süre içerisinde geçmekte ve cilt eski görünümüne kavuşmaktadır.

Nasolabial çizginin derinleşmesi kişinin cildinin daha yorgun görünmesine neden olmaktadır. Nasolabial dolgu sayesinde hem cilt yorgun görünümünden arındırılır hem de daha genç bir görünüm kazandırılır.

Nasolabial çizgilerin düzeltilebilmesi için uygulanabilecek tek uygulama budur. 35 ya da 40 yaşındaki kişilerde bu durum daha da belirgindir.

 Bu dolgu uygulamasının mimik kasları üzerinde bir etkisi bulunmamaktadır. Dolayısıyla mimik kaslarında herhangi bir kaybolma gerçekleşmemektedir.

Nasolabiallerin derinliğine göre, uygulama sürelerinde değişiklikler görülebilmektedir. Ortalama olarak 25 ya da 30 dakikalık bir işlemdir. Herhangi bir ağrı ya da sızı oluşmasına neden olmamaktadır. 

Nasolabial Dolgu Nedir?

Nasobial dolgu, konuda uzman olan kişiler tarafından uygulanan nasobial alandaki çizgi ya da olukların uygun şekilde doldurulması işlemidir. Bu uygulamada hyaluronik asitten faydalanılmaktadır. Yıkım özelliği olmayan bir maddedir.

Enjeksiyon alandaki dokuların erimesine sebep olmaz. Bu uygulama hücrelerin içerisine su çekerek dolgun ve canlı bir görünüm oluşmasını sağlamaktadır. 

Nasolabial dolgu, yanak ile burun kenarlarına uygulanır. Bu bölgedeki kırışıklıkların giderilmesinde çok etkilidir. Mucizevî bir uygulama olan nasolabial dolgu sarkmaları da ortadan kaldırmaktadır.

Yetersiz beslenme, alkol ya da madde kullanma, sigara kullanımı gibi pek çok etken kişinin kötü bir yüze sahip olmasını sağlamaktadır. Bu uygulama sonrasında, tüm kötü görüntünün önüne geçilebilmektedir. 

Yanak dolgusu ile bir tutulmaya çalışılsa da nasolabial dolgu daha avantajlıdır. Yanaklara enjekte edilen madde yanaklara da sıkılık vermektedir. Nasolabial dolgu da ise, hiç dolgu işlemi yapılmamış yorgun sağlıksız görünümü olan ve sık sık kilo alıp veren kişilere müdahale edilebilmektedir.

Cildin zamanlar estetik ve canlı yapısını kaybettiği gözlemlenebilmektedir. Yaşın ilerlemesiyle birlikte cildin üretmiş olduğu kolajen azalmaya başlamaktadır. Bu da cildin daha esnek bir hale gelmesine neden olmaktadır.  Cilde kolajen alabilmek için de su içmek ve düzenli beslenmek gerekmektedir.

Genç yaşlarda olan kişiler, ortaya çıkan küçük çizgileri botoks gibi uygulamalarla yok edebilmektedir. Fakat yaşın ilerlemesi çizgilerin derinleşmesine ve belirginleşmesine neden olmaktadır. Bunun için de nasolabial uygulamaya ihtiyaç duyulmaktadır. 

Nasolabial Dolgu Nasıl Yapılır?

Nasolabial dolgu yapabilmek için Hyaluronik asit kullanılmaktadır. Bu da uygulamanın 1 yıl kadar kalıcı olmasını sağlamaktadır. Bununla birlikte nasolabial dolgu son derece kısa bir uygulamadır. Lokal anestezi uygulanarak yapılabilmektedir.

Uygulamaya geçmeden önce kremin etkisini gösterebilmesi için, 20 dakika kadar beklenilmektedir. Uyuşmadan sonra ise, nasolabial alanlar kanül ve enjeksiyonların yardımıyla doldurulmaya başlanmaktadır. 

Çizgi derinliği ince olan kişiler, ince dolgu, kalın olanlar ise, kalın dolgular tercih etmektedir. Derinliğin fazla olması durumunda yağ enjeksiyonuna da ihtiyaç duyulabilmektedir. Dolgular 1 ml ya da 1.2 ml boyutlarındadır.

Dolgu miktarının belirlenmesinde, kişinin yüzünün büyüklüğü ya da cinsiyeti göz önünde bulundurulmaktadır. Uzman olan kişiler tarafından yapılan bu uygulamalar 25 ya da 30 dakika kadar sürebilmektedir. Seans olarak ilerleyen uygulama sırasında, dolgu ilk seansta tamamen doldurulamamaktadır.

Dolgu maddesinin hepsinin enjekte edilmesi, kişinin bu durumdan rahatsız olmasına neden olabilmektedir. Rahatsızlık vermemek için, yarısı ilk seans için uygulanmaktadır. Sonraki seans bölge kontrolü sağlandıktan sonra kalan dolgu uygulanabilmektedir. 

Uygulama sonrasında hasta olan kişi, doğrudan sosyal hayatına dönüş yapabilmektedir. Bağışıklık sistemi hastalıkları olanlara bu uygulama yapılamamaktadır.

Ayrıca kanser hastaları, şeker hastaları ya da alerjik hastalıkları olan kişilerde nasolabial dolgu yaptıramamaktadır. Ancak uzman olan bir doktorun onayıyla bu uygulama yapılabilmektedir.

Nasolabial Dolgu Yaptıranlar Nelere Dikkat Etmelidir?

Nasolabial dolguya ihtiyaç duyan ve bu uygulamayı yaptıran kişilerin, bazı durumlara dikkat etmesi gerekmektedir. Bunlar şu şekilde sıralanabilmektedir.

• Dolgu uygulaması sonrasında 8 saat kadar süreyle cilde makyaj yapılmamalı, kozmetik ürünler kullanılmamalıdır.
• Uygulamanın yapıldığı gün ve bir sonraki gün içerisinde, ağır egzersizlerin yapılmasından uzak durulmalıdır.
• 24-36 saat boyunca cilde zarar verebilecek asitli ürünler sürülmemelidir. 
• 10 gün boyunca, spa, buhar ya da çok sıcak su uygulamalarından uzak durulması gerekmektedir. Bu uygulamalar ancak belirlenen süreler geçtikten sonra yapılabilmektedir. Uygulama yapılmadan önce, yaptırılacak olan yere de çok dikkat etmek gerekmektedir. Yanlış yapılacak olan uygulamalar, olumsuz durumların oluşmasına neden olabilmektedir. 

Kalıcılık süresi 3 gün içerisinde gözlenmeye başlanabilmektedir. 9 ya da 18 kadar kalıcı olabilmektedir. Hyaluronik asitler, her insanda farklı etkiler gösterebilmektedir. Bireyden bireye değişiklik gösteren bu durum en kötü ihtimal düşünülse bile, 9 ay kalıcı olmaktadır. 

Cerrahi müdahalelere göre daha az riski vardır. Yinede kullanılan bileşenler bazı yan etkilere sebep olabilmektedir. Bu yan etkilerin kaybolması ise 1 ya da 2 gün kadar sürebilmektedir. Morarma, şişme, döküntü ya da kızarma gibi yan etkiler görülebilmektedir. 

Güldüğü zaman görüntüsünün yaşlı olduğunu düşünen herkes, bu acısız ve ağrısız tedaviden faydalanabilmektedir.

Nasolabial dolgu bir birey için ne zaman gerekmekte olduğuna kişinin kendisi karar vermelidir. Çünkü herkesin cildi birbirinden farklıdır.

25 yaşın altında olan kişilerin cildi daha estetik ve elastiktir. Bu nedenle çok fazla gerek duyulmamaktadır. 35-45 yaş arasındaki dönemlerde nasolabial dolguya başvurulabilmektedir.

Nasolabial Dolgu Fiyatları Nasıl Belirlenir?

Nasolabial dolgu fiyatlarının belirlenmesinde tercih edilen hastane ve uzmanın çok etkisi vardır. Bu nedenle fiyatlarda değişikliklere rastlanabilmektedir.

Nasolabial dolgu yaptıracak kişinin oluk probleminin boyutu da fiyat aşamasında çok önemlidir. Çünkü oluğu çok derin olan birine yapılan uygulama farklıyken, derin olmayana daha az uygulama gerekmektedir.

Bu da fiyatın doğrudan etkilenmesine neden olmaktadır. Kişinin yaşı, cilt yapısı ve dolgu süreleri de fiyatın etkilenmesinde önemli bir yere sahiptir. 

Bir diğer önemli konu ise, nasolabial dolgu sonrasında hastanın ilaç kullanıp kullanmaması durumudur. İlaç hastane tarafından karşılanıyorsa da fiyat değişebilir. Nasolabial dolgu uygulaması 2 seans şeklinde yapılmaktadır. 1.seans ve 2.seans toplu ödeme şekilde alınmaktadır. 

Fakat uygulama yapılacak kişi 2. seans tarihine uyum sağlamamışsa yeniden para ödemek zorunda kalabilmektedir. Bu nedenle tarihin yakından takip edilmesi gerekmektedir.

Gerekli olduğu durumlarda 3. bir seans da oluşturulabilmektedir. Bu seans ücreti de ekstra olarak kişiden alınmaktadır. Dolgu operasyonu esnasında tüm bilgiler hastaya aktarılmalıdır. Bu şekilde nasıl bir uygulamayla takip edilmesi gerektiği hakkında bilinçlendirilir. 

Operasyonun öncesinde mutlaka durum uzmana anlatılmalı ve ne boyutta olduğu anlatılmalıdır. Bazı durumlar sağlığı etkileyecek boyutlardayken bazıları psikolojik nedenlerden olabilmektedir. Bunun belirlenmesi de önemli bir süreçtir. 

Nasolabial dolgu kadınlara uygulanabildiği gibi, erkeklere de uygulanabilmektedir. Kadınlar için geçerli olan durumlar erkeklerde de aynı şekildedir. 

Kaynakça: Lupo, M. P., Smith, S. R., Thomas, J. A., Murphy, D. K., & Beddingfield III, F. C. (2008). Effectiveness of Juvéderm Ultra Plus dermal filler in the treatment of severe nasolabial folds. Plastic and reconstructive surgery, 121(1), 289-297.

https://www.healthline.com/health/nasolabial-fold-filler

https://www.medicalnewstoday.com/articles/320825

Doç. Dr. Tayfun Türkaslan

Doçent Doktor Tayfun Türkaslan İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunudur. Mezun olduğu yıl Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) başarı gösteren hekim, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzmanlığa başlamıştır. 1997 sensinde İngiltere’nin St James Seacroft University hastanesine geçen hekim burada çalışma ve araştırmalarda bulunmuş, uzmanlık sürecinin ardından tıbbi deneyimlerini ülkemizde sürdürmüştür. Yurtdışındaki bilimsel kongre ve sertifikasyon süreçleri sonrasında  ihtisasını tamamlayarak Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı ünvanı ile İstanbul Yavuz Selim hastanesine atanan hekim, 2 yıla yakın bir süre burada görev yapmıştır. Eski ismi ile Vakıf Gureba, yeni ismi ile Bezmi Alem üniversitesi’nde 7 yıl görev yapan hekim 2010 yılı itibariyle Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi alanında Doçent unvanını almıştır. Doç. Dr. Tayfun Türkaslan; hali hazırda kurucusu olduğu Estetikport Estetik Cerrahi kliniğinde profesyonel tıbbi hizmetlerini hastalarına sunmaktadır.