Bölgesel Zayıflama Yöntemleri Nelerdir?

Günümüzde fazla kilolarından en azından hayatının her anında olmasa bile mutlaka bir döneminde şikayetçi olmayan bir bireye rastlamak gerçekten zordur.

Bu nedenle hemen her birey yakın çevresine ya da internete bölgesel zayıflama yöntemleri nelerdir, sorusunu sormuştur.

Bölgesel yağlanma probleminin birden fazla farklı nedeni vardır. İlk olarak bireyin neden bu problem ile karşı karşıya olduğunu bilmesi gereklidir. 

Aksi halde yapılan zayıflama metotları işe yarasa bile bir süre sonra vücutta stres oluşabilir ya da var olan bir hastalık etkeni tetiklenebilir veyahut da bireyin kilo verme eylemi yeniden kiloları geri alma ile sonuçlanabilir. 

Verilen kiloların kalıcı olması ve kişinin yaşamını kökten değiştirebilmesi genel sağlık durumunun ne halde olduğunu öğrenmek ile mümkündür. Bu sayede sağlam bir temel atılarak işleme başlanmış olunur.

Liposuction 

Liposuction tekniği bölgesel zayıflama tekniğidir. Bölgesel zayıflama denilince akla ilk gelen yöntem budur. Mutlaka her birey hayatında en az bir kere bu uygulama hakkında yakın çevresinden bir duyum almıştır.

Uygulamanın yapılabilmesi için bazı kurallar vardır. Her bireye uygulanabilen bir teknik değildir. Bunun nedeni işlemin bir üst sınırının olmasıdır.

Tek seferde liposuction ile bir bireyden belirli bir bölgeden 5 litre kadar yağ alınabilir. Bu yağ alındıktan sonra yeniden vücut yerine koymasın diye beslenmeye de artık gereken özen birey tarafından gösterilmelidir. Aksi halde işlem başarısız olacaktır.

Şunu aklınızdan çıkarmayın hangi teknik uygulanırsa uygulansın, hangi yöntem ile bölgesel yağlanma sorunundan kurtulursanız kurtulun beslenme düzeninizi disipline edemediğiniz takdirde aynı bölgeleriniz yeniden yağlanacaktır.

Bu tür ek işlemler yalnızca iştahınızı daha kolay kapatır ve sizi daha çok motive eder. Çünkü zaman bakımından hızlı bir sonuç elde etmenize yardımcı olan işlemlerdir.

Bu nedenle mutlaka esas olan işlem öncesinde ya da sonrasında sağlığınız için beslenme düzeni kurmalı ve yeterli, dengeli beslenmeye dikkat etmelisiniz.

Metabolizma Hastalıklarının Tedavisi

Metabolizma hastalıklarının tedavisinden kast edilen bireylerin var olan bölgesel yağlanma sorununun metabolizmanın dengesizliğinden kaynaklandığının düşünüldüğü durumlardır.

Bu durumda ilk olarak kişinin genel sağlık durumu araştırılmalıdır. Kullanılan bazı;

• Antidepresan ilaçlar
• Hormon dengesizliği  
• Cinsiyet hormonlarının dengesizliği
• Hipofiz bezi, tiroit, böbrek üstü bezlerinde görülen problemler
• Şeker hastalığı 
• Metabolik sendrom vb. daha birçok sağlık problemi bölgesel kilo alma ile sonuçlanabilir.

Obezite Cerrahisi

Obezite yaşayan bireylerde tüm vücudun yağ oranı yüksektir. Ancak bazı bireylerde kilo eşit dağılım gösterirken bazı bireylerde daha yaygın olarak göbek, kol, basen ya da kalçada tüm vücuda göre çok daha fazla yağ toplanmıştır.

Bu bireylerde ilk olarak bölgesel zayıflama için diyet ve spor denenmelidir. Eğer denenen hiçbir egzersiz yöntemi ile ya da diyet tekniği ile zayıflanamıyorsa ve bireyin;

• Kalp damar hastalıkları 
• Tip 2 diyabet hastalığı
• Metabolik sendrom
• Hormon dengesizlikleri gibi durumlar ortaya çıkabilir. 

Ancak yine de bu durumlar operasyon için yeterli görülmeyebilir. Bu hastalıklar kilo kaynaklı olarak ortaya çıkmış ise vücut kitle indeksinin en az 35 kg / m2 üzerinde olması beklenir. 

Bu sağlık problemlerinin görülmediği bireylerde ise vücut kitle indeksinin 40 kg / m2 ve üzerinde olması beklenir. 

Bunların dışında beden kitle indeksi daha alt seviyelerde olan bireylerde obezite cerrahisi uygulanmamaktadır.

Obezite cerrahisi (metabolik cerrahi) kapsamında kişinin vücut yapısına uygun olarak:

• Mide bypass operasyonu
• Tüp mide ameliyatı 
• Diyabet cerrahisi
• Midede balon şişirilmesi
• Mideye kelepçe takılması
• Midenin ince bağırsak ile birleşim yerinin değişimi

Bu uygulamaların ardından kişide bölgesel yağlanma sorunu ve genel kilo sorununun da ortadan kalkması beklenir.

Elbette, operasyon sonrası süreçte kişi artık iştahını kontrol etmelidir. Daha dikkatli beslenmeye özen gösterilmelidir.

Diyet ve Spor ile Düzenli Bir Yaşam

Diyet ve spor ile düzenli bir yaşam kilo vermek ve kilo kontrolünü yapmaktaki en önemli noktadır. Her bireyin iş yaşam veya hayat temposu buna izin vermiyor olabilir.

• Ancak yine de besinleri tüketirken ister gece uyanık kalınmak zorunda olsun ister gündüz düzeni kurulsun saat aralıklarına dikkat edildiği sürece çok fazla sorun olmaz.
• Normalde geceleri yemek yemek doğru bir davranış değildir. Hormonların biyolojik saatine uygun şekilde çalışma prensibi olduğundan gece yemek yenildiğinde vücut daha çok depolama eğilimi gösterir.
• Bu nedenle gece nöbeti tutmak zorunda olan veya vardiya sistemi ile çalışan bireylerin gündüz normal şekilde beslenmesi gece ise daha salata, sebze ağırlıklı hafif besinler tüketmesi daha doğru olacaktır.
• Bu bireylerde bir süre sonra vücut zaten uygun bir adaptasyon geçireceğinden bu şekilde kilo korunabilir ve hatta bölgesel yağlanma sorunundan kurtulunabilir.
• Spor için de yapılan son iki ana öğün kullanılabilir. Zamanlama günlük saatlerde ayarlanabiliyorsa spor için en ideal zaman saat 16.00’dır.
• Kişi öğle yemeğinde daha karbonhidrat ağırlıklı beslenerek bu saatte aldığı enerji ile depo yağlarını yakar.
• Ardından ara öğün saatinde yani yaklaşık 17.00’de sporun bitiminin ardından efor ile düşen kan şekerini yerine getirmek için ayran, süt, kefir gibi içecekler tüketmelidir.
• Bu sayede kasların kaybettiği minik miktardaki protein de anında yerine konulması için desteklenmiş olur.
• Ardından birey akşam yemeğinde protein ağırlıklı beslenerek kaslarının güçlenmesine yardımcı olabilir.
• Bu şekilde bir düzen kurulduğunda tartıda azalma olmaz ama bölgesel incelme olur. Bunun nedeni kas kütlesinin yağ kütlesine göre hacminin çok daha az olmasıdır. Giden yağların yerine kas konulduğunda tartıda herhangi bir değişim gözlemlemesiniz. Ancak bir mezura yardımı ile bedeninizi ölçerseniz ne kadar inceldiğinizi fark edersiniz ya da mezura yerine önceden içine girmekte zorlandığınız bir kıyafeti giymeyi deneyebilirsiniz. Üzerinize daha rahat oturduğunu fark edeceksiniz.
• Bol miktarda su içmelisiniz. Vücut bölgesel yağlardan kurtulurken bu süreçte yıkım işlemlerinde yaşanan hücresel kimyasal tepkimelerde su kullanır. Su kullanmadan vücudumuzda metabolik hemen hemen hiçbir olay gerçekleşemez. Su tüketmeden spor yaptığınızda daha halsiz hale gelirsiniz. Bunun nedeni vücudun depolanan suları kullanmaya başlamasıdır. Bu oldukça tehlikeli bir durumdur. Tıpta dehidrasyon olarak geçer.
• Kişinin bölgesel yağlardan kurtulma serüveninde kilo verirken esas olan yağlanmanın yoğun olduğu bölgedeki kasları daha çok çalıştırmak ve bu bölgelerde yağ birikimini arttırabilecek besinlerden uzak durmaktır.
• Vücudun hangi bölgesi için hangi besinlerden kaçınılması gerektiği konusunda bir beslenme uzmanından ya da dahiliye uzmanından yardım alınabilir. 
• Bölgesel yağlardan kurtulmak için diyet yapıldığında kişi kilo verse de veremese de; yani başarılı da olsa başarısız da olsa mutlaka aylık belirli tarihlerde düzenli olarak dahiliye hekimine muayene olması gereklidir.
• Muayene sırasında hekim tarafından mineral, vitamin, hormon ve kan şekeri değerlerine bakılır. Daha da önemlisi insülin direncinin düşüp düşmediği kontrol edilir.
• Eğer kişi ishal ya da kabızlık ile karşı karşıya kalmış ise gıda intoleransı testinin yapılması gerekebilir. Muhtemelen bir besine alerjisi vardır.

S.S.S

Kaynakça:

https://www.memorial.com.tr/saglik-rehberleri/gobek-eritme-zayiflama-yontemleri/

https://www.amhsr.org/articles/the-effect-of-different-methods-used-in-regional-slimming-and-cellulite-treatment-on-regional-weight-loss.pdf

Doç. Dr. Tayfun Türkaslan

Doçent Doktor Tayfun Türkaslan İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunudur. Mezun olduğu yıl Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) başarı gösteren hekim, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzmanlığa başlamıştır. 1997 sensinde İngiltere’nin St James Seacroft University hastanesine geçen hekim burada çalışma ve araştırmalarda bulunmuş, uzmanlık sürecinin ardından tıbbi deneyimlerini ülkemizde sürdürmüştür. Yurtdışındaki bilimsel kongre ve sertifikasyon süreçleri sonrasında  ihtisasını tamamlayarak Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı ünvanı ile İstanbul Yavuz Selim hastanesine atanan hekim, 2 yıla yakın bir süre burada görev yapmıştır. Eski ismi ile Vakıf Gureba, yeni ismi ile Bezmi Alem üniversitesi’nde 7 yıl görev yapan hekim 2010 yılı itibariyle Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi alanında Doçent unvanını almıştır. Doç. Dr. Tayfun Türkaslan; hali hazırda kurucusu olduğu Estetikport Estetik Cerrahi kliniğinde profesyonel tıbbi hizmetlerini hastalarına sunmaktadır.