Göğüsler vücudun geneline orantılı bir büyüklüğe sahip olmalıdır. Çok küçük olması da büyük olması da birtakım sorunların ortaya çıkmasına neden olabilir.
Küçük göğsü olan kadınlarda emzirme döneminde yeterli süt miktarının olmaması sonucu bebekte beslenme yetersizliği oluşabilir.
Göğsün normalden büyük olması da estetik açıdan rahatsız edici olsa da birtakım sağlık sorunlarına da yol açabilir.
Yani, çok büyük memeye sahip olmanın sağlık riskleri vardır.
Bu riskleri ortadan kaldırmak estetik anlamda tedavi sağlamaktan daha önemlidir. Ancak kişinin beden sağlığı kadar ruh sağlığı da oldukça önemlidir.
Göğüslerin büyük olmasından kaynaklı yaşanabilecek problemler;
- Sırtta ağrı
- Boyunda ağrı
- Omuzda ağrı
- Omurgaya sürekli yük binmesi sonucu ağrı
- Omurgada eğrilik
- Dik duramama
- Göğüs altı dokusunun özellikle sıcak havalarda pişik ve tahriş olması
- Sütyenden iplerinden kaynaklanan yaraların oluşması
- Sütyen askılarının kola giden sinirlere basınç uygulaması nedeni ile kollarda uyuşukluk, karıncalanma olması
- Özgüven problemleri
- Sosyal fobi
- Anksiyete ve depresyon
Meme Küçültme Operasyonu
Göğüslerin normalden büyük olması sorununun çözümü cerrahi müdahaledir. Kilo verme ile birlikte göğüslerde küçülme olabilir.
Ancak bazı bireyler zayıf olduğu halde büyük göğüslere sahiptir ya da zayıflayan bireylerde göğüslerde çok azalma olmamasının yanı sıra sarkma problemi de görülebilir.
Bu durumda meme küçültme operasyonu soruna çözüm olabilir.
- Bu operasyon esnasında bireyin göğüslerinden yağ dokusu alınır.
- Operasyon için en uygun yaş ergenlik ve gelişim çağını geride bırakmış olan 20 yaş ve sonrası dönemdir.
- Kişinin bu problemi hormon dengesizliğinden kaynaklanıyor ise operasyon sonrası dönemde yeniden meydana gelmemesi için hormon dengesinin yeniden sağlanması gerekli olabilir.
- Operasyon genel anestezi altında uygulanır.
- Meme küçültme operasyonunun süresi 2 ila 4 saat arasında göğsün büyüklük şiddetine göre vakadan vakaya farklı şekilde gerçekleşir.
- Operasyon tamamlandıktan sonra memenin kıvrım yapısına uygun olarak meme başının konumu, doku ve cilt yapısı, vücuda olan oranına dikkat edilir.
- Lolipop kesi metodu adı verilen bu uygulamaya uygun olarak meme ucunun çevresine dairesel biçimde kesi atılır.
- Meme başının yukarı kaldırılması ve memedeki sarkmanın giderilmesi gerekli görülebilir.
- Süt kanallarında hasar meydana gelmesin diye deri kapatılır.
- İyileşme sürecinin daha hızlı bir şekilde gerçekleşmesi için memenin iç kısmında dolan kanın dışarı atılması uygun görülebilir. Bu durumda hastaya dren takılır ve operasyon sonlandırılır.
- Hasta servise alınır ve rutin kontrolleri için bir süre hastanede tutulur.
Meme Küçültme Operasyonu Sonrası İyileşme Süreci
Meme küçültme operasyonu sonrası iyileşme sürecinde iyileşmenin hızlı ve kolay geçmesinin yanı sıra herhangi bir komplikasyon gelişmesi riskini ortadan kaldırmak adına dikkat edilmesi gereken birtakım unsurlar vardır.
Bu unsurlar:
- Operasyon esnasında takılan drenler 1 ila 3 gün sonrasında servis hemşiresi ya da hekim tarafından çıkarılır. Bu süreçte bireyin hastanede gözetim altında tutulması gereklidir. Hasta henüz taburcu edilmemiştir.
- Operasyon sonrasında dokuların desteklenmesi için hastaya sargı uygulaması yapılır.
- Operasyondan yaklaşık 10 gün sonra dikişlerin alınması gereklidir. Ancak bazı hekimler kendiliğinden eriyen dikişleri kullanmayı tercih edebilir. Bu durumda dikiş aldırmaya gerek yoktur. Dikişler kendisi zaten küçülerek vücuda kaynar.
- Sargı uygulaması 7 gün sonra çıkarılır.
- Meme küçültme ameliyatı sonrası iyileşme döneminde bireyin meme başında ve memede hissizlik, morluk, şişlik, ödem ve kızarıklık yaşaması durumu son derece normaldir. Bireyin bu durumlardan dolayı endişe duyması yersizdir. Bu belirtiler kendiliğinden, herhangi bir uygulamaya gerek duyulmadan iyileşerek geçer.
- Belirtilerin geçmesi 7 günü bulabilir ve nadiren 8 – 9 gün sürebilir.
- Göğüs bölgesinde ağrı duyulması normaldir. Ancak bu ağrı, ağrı kesici ilaçların uygulanması ile tolere edilebilecek düzeyde hafif şiddetli bir ağrıdır. Daha aşırı olduğu fark edildiğinde mutlaka hekime haber vermek gereklidir.
- Hasta normal yaşamına, işine ya da okuluna hastaneden taburcu olduktan 3 gün sonra dönebilir. Ancak göğüs bölgesi birkaç ay darbe ve çarpmalara karşı korunmalıdır. Göğse bu süreçte darbe alındığında vakit kaybetmeden hekime danışarak kontrol yapılmalıdır.
- Operasyon sonrası dönemde en az 3 ay boyunca ağır fiziksel aktiviteden, ağır nesneleri kaldırmaktan kaçınılmalıdır. Hasta kendini zorlamamak adına ilk 1 ay cinsel aktivitede de bulunmamalıdır.
- Operasyon sonrası dönemde göğüsler olması gerekenden daha dik ve yukarı bakan bir halde olur. Bu durumdan dolayı endişe duyulmamalıdır. 1 – 3 ay sonrasında kişinin iyileşme hızına bağlı olarak meme normal pozisyonunu alır.
- Hastalarda meydana gelen his kaybı durumu yaklaşık 1,5 ay içerisinde düzelir. Ancak bazı hastalarda nadiren de olsa his kaybının geri gelmesi 1 yılı bulabilir.
- Hastalarda operasyon sonrası dönemde oluşan ağrı ara ara 1 yıl boyunca tekrarlayabilir. Ancak bu durum sonrasında ortadan kalkar ve ömür boyu ağrı çekilmesi gibi bir durum söz konusu değildir.
- Bireylerin bu dönemde iyileşmesini hızlandırmak için ve kolay bir süreç yaşamak adına beslenmesine dikkat etmesi de önemlidir.
- Bu dönemde vücutta ödem miktarını arttıracağından ve kan sulandırıcı, dehidrasyon gibi etkilerinden dolayı alkol tüketiminden kaçınmak faydalı olur.
- Ayrıca birey dokuların toparlanabilmesi için ve genel sağlığına zararı dokunduğu için sigara kullanmamalıdır. Bu dönemde ya da operasyon öncesi herhangi bir zamanda sigara kullanımını bırakmak için ilgili sağlık kuruluşlarından yardım alınabilir.
- Günlük 1,5 litre su içmeye özen gösterilmelidir.
Kaynaklar:
https://www.haberturk.com/saglik/haber/941637-sagligi-tehdit-ediyor
https://www.hurriyet.com.tr/mahmure/buyuk-gogusler-sagligi-mi-bozuyor-35122861
Doçent Doktor Tayfun Türkaslan İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunudur. Mezun olduğu yıl Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) başarı gösteren hekim, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzmanlığa başlamıştır. 1997 sensinde İngiltere’nin St James Seacroft University hastanesine geçen hekim burada çalışma ve araştırmalarda bulunmuş, uzmanlık sürecinin ardından tıbbi deneyimlerini ülkemizde sürdürmüştür. Yurtdışındaki bilimsel kongre ve sertifikasyon süreçleri sonrasında ihtisasını tamamlayarak Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı ünvanı ile İstanbul Yavuz Selim hastanesine atanan hekim, 2 yıla yakın bir süre burada görev yapmıştır. Eski ismi ile Vakıf Gureba, yeni ismi ile Bezmi Alem üniversitesi’nde 7 yıl görev yapan hekim 2010 yılı itibariyle Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi alanında Doçent unvanını almıştır. Doç. Dr. Tayfun Türkaslan; hali hazırda kurucusu olduğu Estetikport Estetik Cerrahi kliniğinde profesyonel tıbbi hizmetlerini hastalarına sunmaktadır.
Cevapla
Want to join the discussion?Feel free to contribute!