Meme kanseri kadınların en sık savaştığı kanser türlerindendir. Meme kanserinde ilerleyen durumlarda memenin alınması kanserin vücuda yayılmasını engellemek adına tercih edilebilmektedir. Ancak memenin alınması kişide psikolojik olarak sorunlara ve mutsuzluğa neden olabilir. Bu gibi durumlarda hem kişinin hayat enerjisini yeniden yükseltmek hem de göğüs bölgesindeki orantısızlığı azaltmak amacıyla meme estetiği uygulaması tercih edilmektedir. Memenin alınması nedeniyle yapılan bu estetik uygulamaya Meme rekonstrüksiyonu denir.
Meme kanserinde erken teşhisin yaygınlaşması ve tedavi seçeneklerinin artmasıyla beraber kanserle savaşmak mümkün olsa da gerekli durumlarda memenin alınması kişiye her zaman yaşadığı zor dönemleri hatırlatmakta ve fiziksel açıdan da olumsuz etkilemektedir. Bu noktada oldukça gelişen tıp teknolojisi sayesinde yeniden meme yapımı veya meme onarımı mümkün olmaktadır. Böylelikle memeler arasında orantısızlık yok olur ve kişi eski günlerini geride bırakarak yeni bir hayata başlayabilir.
Tüm dünyada kadınların en sık yaşadığı hastalıklardan olan meme kanserinde artık meme onarımı tedavinin bir parçası olarak görülmektedir. 2010 yılında FDA (Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi) tarafından alınan bir karara göre tüm meme kanseri hastalarının tedavi sırasında meme onarımı yöntemleriyle alakalı bilgilendirilmesi zorunludur.
MEME ONARIMI İÇİN EN UYGUN ADAYLAR
Meme onarımı için tüm meme kanseri hastaları uygun aday olsa da en uygun adaylar kanserin tamamen yok olduğu adaylardır. Bazı durumlarda uzman hekim hastanın beklemesini istemektedir. Kişi kendini yeni bir ameliyata hazır hissetmediğinde de meme onarımı yapılmaz. Aynı zamanda sigara kullanan, obez veya yüksek tansiyon hastalarının da bir süre beklemesi daha doğru olacaktır.
Meme onarımında birçok yöntem mevcuttur. Derinin genişletilerek altına protez yerleştirilmesinin yanı sıra vücudun başka bir bölgesinden alınan dokuyla da meme onarımı mümkündür. Bu konuda en doğru karar hasta ve doktor tarafından verilmelidir. Aynı zamanda bazı durumlarda meme onarım ameliyatları memenin alınmasının hemen ardından başka bir ameliyata gerek olmadan da yapılmaktadır.

Doçent Doktor Tayfun Türkaslan; İzmir Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden mezun oldu. Aynı yıl girdiği Tıpta Uzmanlık Sınavında (TUS) başarılı olarak, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimine başladı. 1997 yılında İngiltere’de St James Seacroft University Hospital çalıştı.
Yaklaşık 6.5 yıl süren Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi eğitimi sonrası ihtisasını tamamlayarak Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı oldu. Aynı yıl İstanbul Yavuz Selim Hastanesine Plastik Cerrahi Uzmanı olarak atandı. Burada 16 ay çalıştıktan sonra eski adıyla Vakıf Gureba Eğitim Araştırma Hastanesi şimdiki adıyla Bezm-i alem Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesinde 7 yıl çalıştı. 2010 yılında Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi temel alanında Üniversite Doçenti unvanını aldı. Buradaki görevinden ayrılıp kendi kurduğu Estetikport Estetik Cerrahi’de profesyonel olarak hastalarına hizmet vermeye başladı.